Savaşın gölgesindeki Çernobil yeniden gündemde. 14 Şubat 2025’te reaktör kalıntılarını örten Yeni Güvenli Muhafaza (NSC) üzerine düzenlenen drone saldırısı, 1.5 milyar euroya mal olan dev çelik kubbede yaklaşık 15 metrekarelik bir delik açtı ve yangın çıkardı. Yetkililer, yapının birincil güvenlik işlevinin zayıfladığını ancak radyasyon seviyelerinin şu an normal seyrettiğini bildiriyor.

Çernobil’in kalkanı zayıfladı, radyasyon riski kapıda mı bugün

Delik ve yangın sonrası tablo

NSC, reaktör 4’ün üzerindeki kirli toz ve radyoaktif parçacıkların dışarı yayılmasını sınırlayan bir kalkan olarak çalışıyor. Aralık 2025’te yapılan inceleme, kubbenin radyasyonu tutma kapasitesini kaybettiğini ancak taşıyıcı iskeletin kalıcı zarar görmediğini ve çökme riskinin bulunmadığını ortaya koydu. Bu, yapının ayakta olduğunu ama “şemsiye” etkisinin zayıfladığını gösteriyor; yani kontaminasyonu sınırlama etkisi eskisi kadar güçlü değil.

Savaş koşulları, ağır ekipman ve uzman erişimini kısıtlıyor; bu da kalıcı çözümü çatışma sonrasına bırakmayı zorunlu kılıyor. 1.5 milyar euroluk kubbenin tek bir zayıf noktasının bile risk hesaplarını değiştirmesi şaşırtıcı değil; dev yapılar çoğu zaman en küçük açıklıkta sınanır.

Kısacası, panik yok; ihmale tahammül de yok.

Gözler 2026 onarımlarında

IAEA’nın 6 Aralık 2025 tarihli raporu, sahada radyasyon sızıntısı olmadığını ve ölçümlerin normal aralıkta seyrettiğini doğruluyor. Ajans, 2026’da geçici onarımların devreye alınacağını, çatışma sona erdiğinde ise tam restorasyonun planlandığını belirtiyor. Uzmanlar, hasar sürerse uzun vadede riskin artabileceği uyarısını yineliyor; bu nedenle izleme, bakım ve hızlı müdahale zinciri kritik önem taşıyor. Önümüzdeki yıl yapılacak adımlar, kalkanın güvenlik işlevini yeniden kazanıp kazanamayacağını gösterecek. Bu dosya, teknoloji ile güvenliğin kesiştiği yerde bir sınav; başarı, düzenli onarım ve şeffaf veriyle mümkün.