Grönland’da erime sezonu 2025’te alışılmadık bir ivmeyle açıldı: uydu görüntüleri yaz başında ortalamanın üzerinde erime gölleri, sahadan gelen ölçümler ise buz tabakasının hem üstten hem alttan hızla inceldiğini doğruluyor. 20 Haziran 2025’te batı sınırında eşzamanlı iki erime dalgası izlendi; buz altı kanallarda on yıldan kısa sürede yaklaşık 2 °C ısınma bu süreci pekiştiriyor. Uzmanlar, bazı havzalarda erime hızının 20 yıl öncesine göre beş kata kadar çıktığını belirtiyor.

Yüzeyde dalga, tabanda ısınma

NASA’nın 2025 verileri, erime göllerinin batı şeritte iki dalga halinde güçlendiğini ve iç bölgelere doğru ilerlediğini gösteriyor. Bu göller kar-buz yüzeyini koyulaştırarak daha fazla güneş ışığı emdiriyor; çatlaklardan sızan su ise buz tabakasını alttan yağ gibi kaydırıyor. Cornell University’den Britney Schmidt, buz altındaki okyanus suyundaki bu hızlı ısınmayı “çılgın” olarak niteliyor; tabandan erime kütle kaybını katlıyor.

Kısa bir değerlendirme: Üstte güneş, altta okyanus aynı anda baskı yapıyor. Bu ikili sıkıştırma, temkinli senaryoları bile geride bırakıyor.

Rekor deniz seviyesi ve kıyı riski

Ekim 2025’te yayımlanan küresel analiz, deniz seviyesinin yılda 1,5 mm ile son 4.000 yılın en yüksek hızına ulaştığını ortaya koydu. Rutgers University ekibi, termal genleşme ve özellikle Grönland kaynaklı erimenin bu artışı sürüklediğini aktarıyor. Bu tablo, kıyı şehirlerinde taşkın eşiğinin daha sık aşılacağı anlamına geliyor; erken uyarı, drenaj ve kıyı seti yatırımlarının aciliyeti artıyor. Son söz: 2025 sezonu bir dönüm noktası olabilir; doğanın temposu hızlanmışken, teknolojinin uyum çözümlerini de hızlandırması gerekecek.