2026 yaklaşırken yapay zekada rüzgar tersine dönebilir. OpenAI, 2025’i tahmini 27 milyar dolar net zararla kapatmaya hazırlanırken, yılın ilk yarısında 4,3 milyar dolar gelir elde etmesine karşın 13,5 milyar dolar zarar yazdı. Büyük resim daha da çarpıcı: bazı raporlar, kârlılığın 2030’dan önce gelmeyeceğini ve büyüme planları için ilave 207 milyar dolar sermayeye ihtiyaç duyulabileceğini belirtiyor. Peki bu tablo, sektördeki taşları nasıl yerinden oynatır?

2026 fırtınası: OpenAI için son perde mi, yapay zeka balonu mu

Rakamlar OpenAI’yi nereye taşıyor?

Kullanıcı eğrisi dik. 2025’te yaklaşık 10 milyon seviyesinden, orta vadede dünya nüfusunun yüzde 44’üne uzanan bir erişim hedefi konuşuluyor. Ancak talep artsa bile, devasa model eğitimleri, veri merkezleri ve çıkarım (inference) maliyetleri bilançoyu eziyor. Ölçek ekonomisi henüz çalışmıyor; bir hedefe varmak için daha çok sermaye, daha verimli donanım ve daha az yakıt yakan yazılım gerekiyor. Kısa not: Hızlı büyüme, tek başına sürdürülebilirlik demek değil.

Zirveye çıkarken nefes yetmeyebilir.

2026’da startup fırtınası ve balon riski

Analistlerin bir diğer keskin tahmini: 2026’da yapay zeka girişimlerinin yüzde 90–99’u sahneden çekilebilir. Nedeni basit; çoğu sadece OpenAI API’si etrafında oluşturulmuş “wrapper” ürünlere yaslanıyor ve farklılaşamıyor. Bu arada 2025’te Nvidia ve Microsoft cephesinde görülen yaklaşık 15 milyar dolarlık dairesel yatırımlar, 2000’lerin dot-com günlerini anımsatıyor. Değerlemeler şişkin, para seçici. Düzeltme gelirse, nakit akışı zayıf ve veri avantajı olmayanlar ilk sarsılacaklar.

Öte yandan tablo tamamen karanlık değil. Özgün veri setine sahip, maliyeti düşüren mimariler geliştiren ve niş problemleri çözen ekipler 2026 sonrasında ayakta kalabilir. OpenAI için bu dönem “son” değilse bile en sert viraj olabilir; sektör ise daha ayık bir sermaye düzenine evrilebilir. Kısacası, 2026 yapay zeka için gerçek sınav yılı olacak.