Alçak Dünya yörüngesinde zaman hızla akıyor. 2025 itibarıyla CRASH Clock göstergesi 2,8 güne düşmüş durumda; yani çarpışma kaçınma sistemleri ve durumsal farkındalık bir anlığına aksarsa, felaket için yalnızca saatler sayılıyor. 2018’de 121 gün olan bu değer, mega takımyıldızların devreye girmesiyle 43 kat kısaldı. Bu tablo, Kessler Sendromu’nu teoriden pratik bir tehdide dönüştürüyor.
Geri sayımın anlamı
CRASH Clock, alçak yörüngedeki uydu yoğunluğunu ve etkileşimi tek bir risk zamanına çeviriyor: Çarpışma önleme durursa, büyük bir olay ne kadar sürede olur? Bugün yanıtı, sadece 2,8 gün. Bu, yüzlerce yeni uydunun eklendiği dar bir trafik şeridinde, küçük hataların bile zincirleme sonuçlar doğurabileceği anlamına geliyor. Kısacası, yörünge güvenliği reaktif değil, proaktif olmak zorunda.
Starlink ve yeni manevra eşiği
SpaceX, 2025 Temmuz’da sunduğu güncellemede Starlink için çarpışma olasılığı 10 milyonda 3 (3E-7) seviyesinde bile kaçınma manevrası başlattığını açıkladı. Bu eşik, geçen yıla göre 10 kat daha düşük. Gen 1 uydular yılda ortalama 37, Gen 2 ise 44 itki manevrası yapıyor. Aralık 2024 – Mayıs 2025 arasında kaydedilen 144.404 kaçınma manevrasının çoğu yeni nesil uydulardan geldi. Bu sayı, alçak yörüngenin ne kadar kalabalıklaştığını kendi başına anlatıyor.
Bir an durup düşünelim: Bu tempo sürdürülebilir mi?
Uzmanlar, önümüzdeki yıllarda yeni takımyıldızlarla yoğunluğun daha da artacağını öngörüyor. Otonom kaçınma, ortak trafik kuralları, veri paylaşımı ve görev sonu imha standartları gündemin ilk sıralarında. Son söz şu: Zaman daralıyor, ama geç değil. Doğru koordinasyon ve daha akıllı otomasyonla, yörüngedeki bu ince denge korunabilir. Bu gelişmeler, teknolojiyle uzayın kesiştiği en kritik eşiklerden biri olabilir.
Yorumlar(0)