Silent Hill serisi, 1999 yılında PlayStation için çıkan ilk oyunuyla psikolojik korku türünün başyapıtlarından biri haline geldi. Sessiz ama uğursuz bir kasabada geçen bu oyunlar, oyuncuları hem fiziksel hem de zihinsel bir hayatta kalma mücadelesine sürükledi. Serinin ikonik unsurları arasında yoğun sis, grotesk yaratıklar ve karakterlerin içsel travmalarını yansıtan sembolik anlatım yer alıyor.
Çiçeklerin Arasında Saklanan Çürüme: Silent Hill F

Çiçeklerin Arasında Saklanan Çürüme: Silent Hill F’in Psikolojik Dehşeti

2025 yılında çıkan Silent Hill F, bu köklü mirası Japon korku kültürüyle harmanlayarak seriye yepyeni bir soluk getiriyor.
Silent Hill F, Japonya'nın sisli bir kasabasında geçiyor. Oyuncular, bilinmeyen bir salgının etkisiyle çürüyen doğa ve insan bedenleri arasında hayatta kalmaya çalışıyor. Hikâye, güzellik ve çürüme arasındaki ince çizgide ilerliyor. Çiçeklerin zarafetiyle ölümün kaçınılmazlığı iç içe geçiyor.

Ryukishi07'nin kaleminden çıkan senaryo, klasik Silent Hill oyunlarındaki psikolojik derinliği korurken Japon korku edebiyatını başarıyla yansıtıyor.
Silent Hill F’in merkezinde genç bir kadın karakter yer alıyor. Japonya’nın kırsal bir bölgesinde geçen hikâye, hem fiziksel hem de psikolojik bir çürüme sürecini anlatırken, kadın olmanın getirdiği toplumsal baskıları ve yalnızlığı da derinlemesine işliyor.
Eğer psikolojik korku türünde oyunları seviyorsanız mutlaka oynamanızı tavsiye ederim.