Samanyolu ile 8–11 milyar yıl önce birleşen Gaia-Enceladus cüce galaksisinin yıldız kalıntılarında yeni dünyalar aramak... VOYAGERS, 2025’te bunu gerçeğe çeviriyor. Ekip, 22 hedef yıldızı NEID, HARPS-N ve CARMENES ile santimetre-saniye ölçeğinde hız hassasiyetiyle izliyor; 778 ölçüm şimdiden kayda geçti. Amaç, yıldızın bize doğru ya da bizden uzaklaşma hızındaki minik salınımları ölçen radyal hız tekniğiyle Neptün-altı kütleli ötegezegenleri yakalamak. Sonuçlar, galaksimizin dışındaki kimyasal geçmişte doğan sistemlere ışık tutabilir.

Eski yıldızlar, yeni dünyalar

VOYAGERS, metal bolluğu son derece düşük olan hedeflerle çalışıyor: -2.8 < [Fe/H] ≤ -0.8. Bu yıldızlar, evrenin ağır elementlerce zenginleşmediği çağlardan. Başka bir deyişle, gezegen oluşumu için ham maddenin kıt olduğu bir sahne. Radyal hız yöntemi, bu ortamda oluşmuş gezegenleri yıldızın yalpalamasından okumaya çalışıyor; tıpkı uzak bir iskelede ipi titreyen tekneyi fark etmek gibi. Bu sayede Samanyolu’nun metalce zengin mahallelerinde gördüğümüz tabloyla nesnel bir karşılaştırma yapılabilecek.

Kısa not: Bu arayış, ötegezegen biliminin konfor alanını terk ettiği anlardan biri.

Beklentiler, eşikler ve ilk ipuçları

University of Wisconsin-Madison’dan Robert Aloisi liderliğindeki ekip, oranlar Samanyolu’ndakiyle aynıysa yaklaşık 3 ötegezegen bulmayı bekliyor. Hiç sinyal çıkmazsa, Milky Way benzeri bir gezegen nüfusunu %95 güvenle dışlayabilecekler. Erken ipuçları, metal fakir ortamlardaki Neptün-altı dünyaların daha düşük yoğunluk gösterebileceğini söylüyor; bu da gezegen iç yapılarının kozmik kimyasal evrimle şekillenmiş olabileceğine işaret ediyor.

2025 boyunca veri akışı arttıkça, 13.8 milyar yıllık tarih içinde farklı kimyasal tariflerle pişen gezegenlerin nasıl çeşitlendiğini daha net test edeceğiz. Bir gezegen keşfi de gelsin, güçlü bir yokluk sonucu da çıksın, VOYAGERS taraf tutmayan bir cevap sağlayacak. Bu gelişme, teknolojiyle bilimin kesiştiği en merak uyandırıcı anlardan biri olabilir.